Dostum, baştan söyleyeyim… bu oyun biraz gizemli. Öyle pat diye açıp da “Hadi çevireyim” diyemezsin. Bir havası var. Madame Destiny Megaways seni önce süzüyor, sonra “Tamam, sen hazırsın” deyip içeri alıyor. Ama bir girdi mi, çıkmak mümkün değil. Slotter’da rastladım, şöyle bir dokundum… bir baktım 30 dakika geçmiş. Kristal küreye baktırmışım resmen.
İlk izlenim mi? Loş ışıklar, mistik sesler… karşında gizemli bir medyum. Sanki bir şeyler söyleyecekmiş de, önce biraz çevirmelisin gibi. Oyunun atmosferi seni içine alıyor, bırakamıyorsun. Hele o müzik yok mu? Bildiğin hipnoz gibi.
Madame Destiny Megaways’in olayı, satır sayısı. Her spin’de farklı. Bir bakıyorsun 2 satır, sonra hop 7 olmuş. “Lan ne oluyor?” diyorsun ama işte bu güzellik burada. Her turda heyecan başka. Her kombinasyon yeni bir sürpriz.
Üç scatter yakaladın mı? Geçmiş olsun. Free spin çarkı geliyor, çeviriyorsun. Bir yanda çarpan, diğer yanda spin sayısı. O çark dönerken kalp atışın hızlanıyor. Hele çarpan 25x falan denk gelirse… ekrana sarılma isteği geliyor.
Ve Slotter yine yapmış yapacağını. Oyun akıyor, ne takılma ne duraksama. Çatır çatır çevriliyor. Mobilde de aynı keyif. Ne zaman istersen, hemen gir.
Madame Destiny zaten başlı başına bir ikon. Ama semboller de onun kadar çarpıcı. Baykuş, kart, kedi, tarot… hepsi havalı. En çok ödeyen sembolleri ezberliyorsun bir süre sonra. “Kedi geldi, tamam bu tur bizde” diyorsun mesela.
Ve grafik kalitesi? Ekranda parlıyor adeta. Arka plan detaylı, geçişler yumuşak. Her şey olması gerektiği gibi. Slotter işini biliyor kardeşim, öyle rastgele oyun atmıyor önüne.
Bu oyunu oynarken bazen diyorsun ki “Yahu bu Madame beni tanıyor mu?” Ne zaman vazgeçmeye kalksan, hop güzel bir kazanç çıkıyor. Tam gidecekken bir işaret veriyor gibi.
Ve oyunun en güzel yanı? Kaybetsen bile bir hikaye yaşıyorsun. O müzik, o tema, o dönüşler… hepsi seni başka bir yere götürüyor. Bir yandan “Kazansam da olur, bu atmosfer yeter” diyorsun.
Bak şimdi… bazı oyunlar vardır ya, ilk bakışta sana göz kırpar. İşte Wolf Gold onlardan…
Kardeşim bazı oyunlar var, ismine bakıyorsun “şanslıymış” diyorsun. Sonra başlıyorsun, bir bakıyorsun... hakikaten öyle. Lucky…
Dostum, açık konuşayım mı? Bu oyunun adını görünce bir tık tedirgin oldum. "Fortune Spells" ha?…
Release the Kraken, bak abi, bu oyunun adını ilk gördüğümde içimden “Ulan bu Kraken kim?”…
Bak dostum, tarih dersi vermeye niyetim yok ama konu Mısır olunca ister istemez ciddiyet çöker…
Eye of Cleopatra, Bak şimdi… Cleopatra deyince zaten akan sular duruyor. Efsane kadın, güzellik desen…