Şimdi abi,
oyuna giriyorsun, ekranda deniz yıldızı, ahtapot, istiridye…
İlk başta bir çocukluk nostaljisi geliyor.
Hani yaz tatilinde tatile gitmişsin,
gözlükle denizin dibine bakıyorsun ya işte o his.
Ama burası farklı.
Çünkü bu denizin dibinde taş yok, para var.
Slotter’da denk geldim oyuna.
Dedim “neymiş bakalım bu Ocean Rush.”
Girdim…
dalgalar bir açıldı,
paralar resmen yüzeye vurdu.
Simge Bol, Kazanç Daha da Bol
Oyunun sembolleri tam deniz altı çizgi filmi gibi.
Ama öyle minnoşluk yapmıyor ha.
Kazancı fena.
Deniz yıldızı mı dersin, istiridye mi…
her biri ayrı cins.
Ama asıl bomba, gözlüklü surat.
Wild olarak geçiyor bu.
Yani bu adam deniz altının mafyası gibi.
Girdiği her kombini patlatıyor,
bir anda çan çalıyor, ekran parlıyor.
Üç tane scatter geldiğinde
ekran değişiyor,
bonus başlıyor.
Ama bonus dediğin,
bildiğin define avı.
Baloncukları patlatıyorsun,
altından ne çıkarsa senin.
Bazısı para, bazısı büyük para.
Her baloncuk bir umut,
her umut bir çarpan.
Ve o bonus ekranındaki sakin müzik…
resmen diyor ki “takıl, biz kazandırıyoruz zaten.”
Slotter Bu Oyunu Denizin Üstüne Çıkarmış
Ocean Rush zaten keyifli,
ama Slotter’da oynuyorsan
bir üst seviyeye çıkıyor iş.
Site hızlı,
giriş zahmetsiz,
spin çeviriyorsun,
dönüşler akıyor gibi değil,
resmen yüzüyor.
Kazandın mı?
Anında cüzdandasın.
Slotter ayrıca arada verdiği bonuslarla
Ocean Rush’ı daha da coşturuyor.
Zaten denizin altı huzur demek.
Slotter da bu huzura kazancı katınca
diyorsun ki “ben burada kalayım, gerek yok kıyıya çıkmaya.”
Hayat Bazen Derinlerden Gelir
Ocean Rush oynarken
bir an durup ekranın derinliğine baktım.
Dedim ki
belki de hayatta da böyle…
Yüzeyde çok şey yok gibi görünür,
ama biraz derine inersen
asıl güzellikler orada.